Hakettik...

evet burası türkiye. ingiltere'deki gibi bir taraftarlık bilinci beklemek mümkün değil. küme düşen futbolcularını gözyaşı dökerken alt lige alkışlarla uğurlayanlar ya da 20 yıldır şampiyonluk beklerken 4 sezon üstüste 15. haftada şampiyonluk yarışından kopan teknik direktörlerinin sözleşmesini uzatmasını isteyenler gibi olmayı bekleyecek kadar hayalperest değilim, ama yine de çok mu zor teknik direktörün staddaki 20bin kişinin hepsinin isteklerini yerine getiremeyeceğini algılamak? çok mu zordu 7 sene sonra ilk defa sahada ne yaptığını bilen bir takım yaratan bir teknik direktörün arkasında durmak, hatalarına göz yummak? çok mu iyi oldu şimdi son 7 maçın toplamında 5 tane yenilen kocaeli maçındaki kadar pozisyona giremeyince? çok mu iyi oldu takımın en büyük yıldızını zorla küstürünce? ne zamandan beri fenerbahçe maçları avrupa maçlarından önemli hale geldi de benfica'yı yendikten 3 gün sonra fenerbahçe'ye yenilince sıradaki ilk maçta futbolcular protesto edildi? bu muydu bizim havaalanını basanlardan, çıkış tünelini yumruklayanlardan, kalecisini dövenlerden, takımı tribüne çağırıp hepiniz orospuçocuğusunuz diyenlerden farkımız? skibbe istifa diye bağıranlar, lincoln'ün gitmesini isteyenler bugün olanlara kızmayacaklar, kendileri hazırladılar bu durumu.

peki ya bazı türk futbolcular... ne geçti elinize skibbe'yi gönderince? ne geçti elinize lincoln'ü bitirince? sene sonunda gidince onun aldığı para sizin maaşınıza mı eklenecek? maçtan önce tribüne bir sıra daha önce mi çağırılacaksınız? 3 imza daha fazla mı vereceksiniz? sıra kewell'la baros'a ne zaman gelecek? hangi biriniz kewell'la baros kadar üzüldü hamburg maçından sonra? yetenek olarak verdiklerini geçtim hangi biriniz onlar kadar mücadele ediyor? carrusca'larla, inamoto'larla oynayıp diğer takımlar gibi kışı göremeden avrupa'dan elenmek daha cazip geliyor da o yüzden mi uğraşılıyor lincoln'le?

büyük kaptan... senin galatasaraylılığına da bu takım için yaptıklarına da laf söylemek kimsenin haddine değil. senin kadar sevileni de yoktur muhtemelen şu anda. sana olan sevgi bitmez, mümkün değil ama bir düşün be kaptan. lincoln'ü bitirmek için bu kadar uğraşırken futbolcu olduğun dönemlerde hagi, hakan şükür, sergen gibiler olmasa o başarılar gelir miydi? bu sezon lincoln'ün olmadığı maçlarda sadece bir galibiyetimiz (denizli deplasmanı) olduğunu da mı bilmiyorsun? lincoln kocaeli maçının devre arasında evine giden ümit karan'dan ya da galatasaray benim için bitmiştir diyip skibbe'nin gitmesi için her şeyi yapan sabri'den daha mı disiplinsiz de bütün disiplin gösterilerinin kurbanı lincoln oluyor? sen bütün bunları yaparken kaybeden galatasaray oluyor farkında değil misin? bir oyuncuyu bitirmek galatasaray'ın başarısından daha mı önemli senin için? sen büyük kaptansın, rıdvan dilmen'den, rıza çalımbay'dan, ertuğrul sağlam'dan farklıydın. en çok sana sabredilirdi be kaptan, birinin hatalarına göz yumulacaksa o sen olurdun, bunu en çok sen hakediyordun. ama artık galatasaray'ın başında kalmayı haketmiyorsun. lincoln senden daha çok sevildiği için ya da saha içindeki tercihlerinden dolayı değil, galatasaray'a hakan ünsal'ı mutlu etmeye, eski takım arkadaşlarına ayrıcalık tanımaya, kendi egolarını tatmin etmeye geldiğin için haketmiyorsun.

adnan polat... sen de mi? elinde sağlam iki stoperin kalmışken 1.5 milyon euro kar ederek satmak için mi aldın sene başında meira'yı? sırf bu transfer yüzünden kaybedilenin 6 milyon euro'dan daha fazla olduğunu gerçekten göremiyor musun? skibbe'yi kovduktan sonra, görüp görebilecekleri en büyük başarıyı yaşatan zico'yu yollayan aziz yıldırım'dan, 6 aylık periyotlarla önce bir yabancıyı kovup sonra da eski futbolcusunu teknik direktör yaparak sezonu bitirip yeni sezon başında da onu kovan yıldırım demirören'den, terim'le dalga geçip sıkışınca hagi'ye sığınan özhan canaydın'dan farklı olduğunu düşünüyor musun? bu mantıkla bülent korkmaz'ın 2009-2010 sezonunu galatasaray'ın teknik direktörü olarak bitireceğine inanıyor musun? koskoca büyük kaptan'ı böyle harcarken hiç için sızlamıyor mu?

skibbe gitti, lincoln bitti. hayırlı olsun. sırada kim var?

zor tabi. (ben de dahil) taraftarların da yönetimin de futbolu teknik kadrodan daha iyi bildiği, bazı taraftarların kendilerini kulübün sahibi sandıkları bir ülkede kalıcı ve devamlı başarı yakalamak mümkün değil. ama yine de adının olduğu yerde her zaman umut var ya galatasaray, belki bunu da başarırsın. zaten bunu bir tek sen yapabilirsin.

bitiyorsun be galatasaray'ım... bitme...
madem boşuna çekilmedi bunca çile...
bana her sevdadan geriye kalan yine sen ol galatasaray'ım.